Büyüklere Saygı, Küçüklere Sevgi

CUMA HUTBESİ

Muhterem Müminler!

Sevgi ve saygı Allah tarafından insanlara bahşedilmiş olan ve insanı diğer canlılardan ayıran bir incelik ve zarafet nimetidir. Sevgi ve saygı insanlar arasında kuvvetli bir bağ oluşturan, onları karşılıklı olarak mutlu eden, kaynaştıran bir iletişim dilidir.

Sevgi ve saygı her zaman her yerde herkes için geçerli olan ve toplumu ayakta tutan değerlerdir, önemli sosyal bir sermaye ve insanların ruhunu besleyen manevi bir gıdadır. Bu yüzden dinimiz sevgi ve saygıya çok büyük bir önem vermiştir.

Şüphesiz, sevgi ve saygımıza en layık olan Cenâb-ı Hak’tır. Bunun dışındaki sevgi ve saygı duygularımız bu temel üzerine oturtulmuşsa sağlam, anlamlı ve değerli olur. Allah rızasına dayanmayan sevgi ve saygı tavrı; korku, gösteriş ya da menfaate dayanır ki bunlar da temelsiz, bayağı, basit ve değersizdir.

Sevgi ve saygı, insanlar arasında kin, nefret, haset, kıskançlık gibi kötü hasletlere fırsat vermemektedir. Aynı şekilde sağlam, dengeli ve devamlı bir ilişki kurulması ve bu ilişkinin zedelenmemesi için gerekli olan altyapıyı oluşturur.

Aziz Cemaat!

Sevgili Peygamberimiz ﷺ “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.”[1] buyurarak bu hususun ne denli önemli olduğuna işaret etmiştir. Büyüklere saygı ve küçüklere sevgi göstermenin hem uhrevi hem de dünyevi birçok faydaları ve güzel sonuçları vardır.

Küçüklerimize sevgi göstermek onların bizlere göre küçük ama onlara göre büyük olan dünyalarını mutlulukla doldurur.

Bu sevgi, onların ruh sağlığının korunmasında ve karakterlerinin gelişmesinde önemli bir yer tutar. Küçükler de büyüklerin bilgi birikimleri, hayat tecrübeleri ve onlardan edindikleri bilgilerle hayatı daha güzel yaşar, adımlarını daha sağlam basar ve geleceğe güvenle bakarlar. Sevgisiz büyüyen çocuklar her türlü suça yatkın olurken, sevgiyle büyüyen çocuklar ise kolay kolay suç işleyemez, başkasına zarar veremezler.

İslam’da yaşlılara saygı göstermek ve onların hayır dualarını almak ihmal edilmemesi gereken dinî ve ahlaki bir görevdir. Kur’ân-ı Kerîm’de anne babamıza karşı nasıl bir saygı gösterileceği şöyle ifade edilmektedir: Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘Of!’ (bile) deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle!”[2] Bu konu bir Müslüman için aynı zamanda İslami edep ve ahlakın göstergesidir.

Değerli Müminler!

Yaşlılık, uzun ömür nasibi olanlar için hayatın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Yaşlılık döneminde insanlar güçsüz ve yardıma muhtaç hâle gelmekte, ilgi ve desteğe daha çok ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle başta anne ve babamız olmak üzere büyüklerimize saygıda kusur etmeyelim. Onları üzecek her amelden uzak duralım. Şüphesiz, Peygamberimiz ﷺ’in, “Herhangi bir genç, yaşından dolayı bir ihtiyara saygı gösterirse, Allah da ona yaşlandığında saygı gösterip hizmet edecek kimseler yaratır.”[3] hadîs-i şerifi bizi bu hususta teşvik edecektir.

Rabbimiz, bizi sevgi ve saygı ilkelerine uyan kullarından eylesin. Amin.

[1] Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66
[2] İsrâ suresi,17:23
[3] Tirmizî, Birr, 75

Hutbe-Büyüklere Saygı, Küçüklere Sevgi

Hutbe-Arapça