Kadir Gecesi

CUMA HUTBESİ

Muhterem Kardeşlerim!  

Mübarek ramazan ayının son on gününe, Allah’ın lütfuyla girmiş bulunmaktayız. Bu on günün gecelerinden birinde saklı olan “Kadir Gecesi”, bizatihi Kur’an’da zikredilmiştir. Yüce Rabbimiz Kadir suresinde; “Şüphesiz, biz Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”[1] diye buyurmaktadır. 

Değerli Müminler! 

Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, ümmetine; “Kadir Gecesi’ni ramazanın son on günündeki tek gecelerde arayın!”[2] diye tavsiyede bulunmuştur. Ancak 27. gecesi olduğunu belirten hadîs–i şerifler, âlimlerin ekseriyeti tarafından büyük kabul görmüş ve bütün İslam âlemi de bunu benimsemiştir. Elbette bizler sadece 27. geceyi değil, bilhassa son on günün her birini ibadet ve dualarımızla Mevlamıza yakınlaşma fırsatı olarak değerlendirmeliyiz. Hz. Âişe’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) ramazanın son on gününde ramazanın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi.[3] Peygamber Efendimiz bu dönemde geceleri ihya eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete devam ederdi.[4]

Kıymetli Cemaat!

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Kadir Gecesi’ne dair ümmetine şu müjdeyi de haber vermiştir: “Kadir Gecesi’ni, fazilet ve kutsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçiren kimsenin -kul hakkı hariç- geçmiş günahları bağışlanır.”[5] Bu müjdeye nail olmak elimizdedir. Kul hakkının haricinde, biz günahkâr kulların tüm hatalarının affedileceği geceyi hakkıyla ifa etmeliyiz. Rabbimizin bize sunduğu bu fırsatı kaçırmamalıyız.

Azi z Müslümanlar!

Unutulmamalıdır ki, bin aydan daha hayırlı olan bu geceyi kıymetli kılan, insanlığa rehber olarak gönderilmiş bulunan Kur’ân-ı Azîmüşşân’dır. Yüce Kitabımız hem dünya hem de ahiret saadetinin temini için tüm insanlığa gönderilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in ortaya koyduğu prensiplere sarıldığımızda felaha ermek mümkün olacaktır. Onun bildirdiği ilke ve değerlerden uzaklaşıldığında huzura erme imkânı yoktur. Elbette Kur’an’ın en büyük tefsiri ve yaşanmış örneği olan sahih sünneti de hayat tarzımızın belirleyici unsuru hâline getirmeliyiz. Rabbimizin rahmeti icabı bizlere gönderdiği Kur’an’dan istifade etmemizin en etkili yolu, hayatımız boyunca onu okumak, okuduğumuzu anlamak ve anladığımızı da hayatın her alanında yaşama azminde olmaktır. Kur’an hem gönüllerimize şifadır hem de sorunlarımızın çözümü için reçetedir.

Hak Teâlâ bizleri, Kadir Gecesi’ni gereğince ifa eden ve bu gecede inen Kur’an’a sımsıkı sarılan kullarından eylesin. Amin!

[1] Kadir suresi, 97:1-5

[2] Buhârî, Leyletü’l-kadr, 3

[3] Müslim, İ’tikâf 8

[4] Buhârî, Leyletül-kadr, 5

[5] Müslim, Müsâfirîn, 175

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca

Hutbe-İsveççe

Hutbe-Norveççe

Hutbe-Danca