EĞİTİM

“Geçerli fetva, teşkilatın fetvası olacaktır.”

IGMG Eğitim Başkanlığı “İslami İlimler Fıkıh Çalıştayı” düzenledi. Çalıştayda ilgili kursların fıkıh derslerinin işlenme metodu müzakere edildi.

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Eğitim Başkanlığı, çeşitli yerlerde yapılmakta olan 88 İslami İlimler Kursu’nda fıkıh derslerinin metotlarının nasıl olması gerektiği ile ilgili “İslami İlimler Fıkıh Çalıştayı” düzenledi. Eğitimci Adnan Girgin’in sunduğu çalıştayın açılışını İslami İlimler Kursları Sorumlusu Sultan Balkaya yaptı. Balkaya’nın çalıştay hakkında yaptığı bilgilendirmeden sonra Prof. Dr. Saffet Köse’nin “Fıkha Giriş” kitabının nasıl ders olarak işlenebileceği ve fıkıh derslerinin hangi metotlarla verilebileceği üzerinde duruldu.

“Fıkha Giriş” kitabının yazarı olan Prof. Dr. Saffet Köse’nin bizzat kendisinin kitabındaki usulü tanıttığı sunumundan sonra, Eğitim Başkan Yardımcısı Dr. phil. Hakan Aydın “Temel Eğitim ve Yetişkinler Eğitiminde Fıkıh Dersi Metotları” adlı bir sunum yaptı. Daha sonra ise, eğitimci ve Almanya’da İslam Din Dersleri öğretmenliği yapan Duran Terzi “Şer’i Hükümlerin Kaynakları Kitap” bağlamında ve “Gıdalarda Haram ve Helaller” başlığı altında İslami İlimler Kursu’nda bir fıkıh dersinin işlenişine dair örnek bir ders yaptı. Sunumlardan sonra, İslami İlimler Kursu fıkıh öğretmenleri iki gruba ayrılarak, konuları bir workshop şeklinde yeniden değerlendirdiler.

Toplantıya katılarak bir konuşma yapan IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün IGMG’nin İslam anlayışı olarak Kur’an ve sünneti temel kabul ettikten sonra, Ehl-i sünnet yorumunu da kendisine temel esas aldığını söylediği konuşasında Ehl-i sünnet yorumları arasında çoğunluk olarak Hanefî mezhebinin yorumunu tercih ettiğini söyledi. Teşkilat içi dinî ihtilafların ortadan kalkması için teşkilatın yetkili kurumlarının görüşlerinin kabul göreceğini söyleyen Ergün böylece, Roma’da, Köln’de Montreal’deki İslami İlimler Kurslarında aynı fıkhı bilgilerin öğretileceğini söyledi. Kemal Ergün, teşkilat içerisinde geçerli olan fetvanın, IGMG Din İstişare Kurulu kararları ile Fetva Komisyonunun fetvaları olduğunu söyledi. “Fetvalar toleranstır. Farklılıklar olabilir ki biz buradan istifade edelim. Bu doğrudur. Fetvalar farklı farklı olabilmektedir.” diyerek bu farklılıkların ayrılık ve fitne unsuru hâline gelmemesi için, teşkilat bünyesinde ancak yetkili kurumların verdiği fetvaların tercih edilmesi gerektiğine işaret etti.

Eğitim Başkanı Dr. Abdulhalim İnam da, İslami İlimler Kurslarında usul birliğine gidileceğini, kendine ait müfredatı, programı olan İslami İlimler Kursları ile dört şeyi amaçladıklarını söyledi ve bu dört amacı şöyle sıraladı:
1- Teşkilat idari sisteminde görev alacak kardeşlerimizin İslam’ı bilen, temel kaynaklarından öğrenen Ehl-i sünnet çizgisinde devam eden idareci olarak yetişmesi.
2- Avrupa’da İslam’ın anlatılmasında ehil Müslümanların görev alması. 3- Avrupa’da eğitimci ihtiyacının giderilmesi. 4- İslami olarak bilinçli bir üye, toplumu bilinçli bir şekilde yönlendiren bireylerin yetişmesi.

“Ahkama uymak, ahlaklı olmayı gerektirir.”

“Fıkha Giriş” kitabını yazan Prof. Dr. Saffet Köse de fıkıh ile ilgili bilgiler verdikten sonra, İslam açısından sırf ahkamın, yani hükümlerin ortaya konulmasının bir amaç olmadığı, aksine bu ahkamın Müslümanın ahlakında, irfanında etkin olması gerektiğini söyledi. “Ahlak aslında, ahkamın içselleştirilmesi demektir. Ahkam, ahlaka dayanmalıdır. Bir mümin abdest alıp namaz kıldığında, kötülüklerden de uzak durmalı, manevi kirlilik dediğimiz ahlaka mugayir hâllerden uzak durmalı. Her abdesti ve her namazı ile bu hissiyatını ve konumu korumalıdır. Yani ahkama uymak ahlaklı olmayı gerektirmelidir.” diyen Köse, ibadetlerin ve ahkamı bilmenin günlük hayata etkisi olması gerektiği üzerinde durdu. “İslam değeri belirler, ahlak onu yaşam biçimine dönüştürür, hukuk da bu esasları yazılı kural hâline getirerek maddi müeyyideye bağlar.” diyen Köse, İslam fıkhının değerinin, ana kaynak olan Kur’an’ın her şeyi ile Peygamberin sünnetinin de en azından lafız ve manası ile muhafaza edilmiş olmasıyla aslıyla yaşıyor olmasında yattığını söyledi.

Eğitim Başkan Yardımcısı Dr. Hakan Aydın da “Fıkıh Dersi Metotları” başlığı yaptığı sunumunda önce Kur’an’ın nasıl anlaşılması gerektiğine vurgu yaptı. Bu manada, Kur’an’ın iç bütünlüğünün, yani ilgili ayetlerin birbiriyle bağlantısının gözetilerek parçacı yaklaşımdan uzak durulmasına dikkat çeken Aydın, iniş kronolojisi, ayetlerin sahih hadislerle bağlantısı ve nüzul sebeplerinin bilinmesinin önemli olduğunu söyledi. İbadetlerin hikmet ve faydalarının sade bir anlatımla iyice kavratılması zaruretine de dikkat çeken Aydın uygulama imkânı olan abdest, namaz gibi konuların uygulamalarının yapılmasının anlamakta önemli rolü olduğunu söyledi. Aydın, “İbadet konuları işlenirken İslam dininin sadece abdest, namaz, oruç, hac, kurban ve zekât gibi ibadetlerden ibaret olmadığı, doğumdan ölüme kadar fert hayatından sosyal hayata kadar her alanı kuşattığı öğrencilere örneklerle açıklanmalıdır.” dedi.

Çalıştayda, İslami İlimler Kursu’nda bir fıkıh dersinin işlenişine dair uygulamalı bir ders de yapıldı. Dersi, eğitimci ve İslam din dersleri öğretmeni Duran Terzi yaptı. Terzi, “Gıdalarda Haram ve Helaller” başlığı ile şer’i hükümlerin kaynağı olarak Kur’ân’ı Kerîm’den nasıl hükümler çıkarılabileceğine dair yaptığı sunumunda çeşitli grafik uygulamaları gösterdi. Konuya ilişkin ayetleri, ayetlerin ne hükümler ihtiva ettiğini, bu hükümlerin bir araya getirilmesinden sonra, en son olarak hükmün nasıl verilebileceğini gösteren Terzi, derslerin öğrencilerin anlayacağı ve hâkim olabileceği şekilde sunulmasının yanında, fıkıhtaki farklı görüşlerin öğrenciye en iyi şekilde kavratılması gerektiğini, ama kafa karışıklığı oluşturulmamasının önemli olduğunu söyledi.
İslami İlimler Fıkıh Çalıştayı, bu sunumları müteakiben yapılan workshop çalışmaları hakkında yapılan değerlendirme ile sona erdi.